DOLAR 18,8383 0.1%
EURO 20,3282 -1.12%
ALTIN 1.128,40-2,33
BITCOIN 440529-0,28%
İstanbul

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6 partili görüşme mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6 partili görüşme mesajı

Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ABONE OL
Şubat 16, 2022 17:31
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 6 partili görüşme mesajı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HABERTURK.COM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığı ziyaret sonrası uçakta aralarında Habertürk TV Ankara Temsilcisi Sibel Erdem’in de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BAE ziyaretine ilişkin değerlendirmesi şöyle:

“Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiğimiz iki günlük resmi ziyareti hamdolsun başarıyla tamamladık. Ziyaretimizin ilk gününde değerli kardeşim Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid ile son radde verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerinin daha da geliştirilmesine yönelik atabileceğimiz ortak adımları ele aldık. İş birliğimizde, son dönemde sağlanan ivmeyi muhafaza etmek ve ileri taşımak konusundaki iradenin karşılıklı olduğunu memnuniyetle müşahede ettik.

Temaslarımızda ayrıca bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Bu noktada Birleşik Arap Emirlikleri’nin emniyet ve istikrarına verdiğimiz desteğin altını çizdik. Körfez Bölgesi’nin güvenliğini, kendi güvenliğimizden ayrı görmediğimizi vurguladık.

Ziyaretimiz vesilesiyle muhtelif alanlarda yekün 13 mutabakat zaptı ve protokol imzaladık. Savunma sanayii alanında imzalanan niyet mektubuyla önümüzdeki dönemde atılacak ortak adımlara ilişkin koordinasyonu sağlamak üzere anlayış birliğine vardık. Kara ve deniz taşımacılığı alanlarında akdedilen mutabakat muhtırasıyla lojistik maliyetlerinin düşürülmesi sağlandı. Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması müzakerelerinin gecikmeksizin başlatılması hususunda mutabık kaldık. Ayrıca sıhhat ve tıp bilimleri, sanayi ve ileri teknolojiler, iklim değişikliğiyle mücadele, tarım, kültür, gençlik, iletişim, arşiv, meteoroloji, afet ve acil hal yönetimi alanlarında da amel birliğine yönelik önemli anlaşmalar imzaladık. Dost ve kardeş Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerimizin ahdi zeminini daha da güçlendirecek tüm bu anlaşmaların ülkelerimiz ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Önde gelen amel adamlarıyla bir araya geldiğimiz toplantıda ise bilhassa Emirliklerdeki yatırımcıların ülkemize gösterdikleri alakanın ne denli yüksek olduğunu gözlemledik. Teknoloji şirketlerimize ve Türkiye’nin hızla gelişen dinamik amel ortamına aka ilgi duyduklarını müşahede ettik. Önümüzdeki dönemde aka projelere, geleneksel şirketlerimize olduğu kadar start-up firmalarımıza, kuluçka merkezlerimize ve teknoparklarımıza da yatırımcı olarak katkıda bulunmak istiyorlar. Bu süreçte biz de kendilerine gereken her türlü desteği vermeye amade olduğumuzu anlatım ettik.

Ayrıca Dubai’de Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri değerli kardeşim Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ile de bir araya geldik. Kendisiyle kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Türk müteşebbislerin Dubai’nin ekonomik ve ticari gelişimine sağladıkları katkının artarak sürmesi için atılabilecek adımlar konusunda fikir alışverişinde bulunduk.

Keza EXPO 2020 Dubai sergi alanında Türkiye Milli Günü etkinliklerine iştirak ettik. Temaslarım arasında en önemlilerinden biri olan gençlerle buluşmamızda ümit ve heyecan dolu, yüksek enerjili bir sohbet gerçekleştirdik. Ardından Azerbaycan reyonunu gezme ve burada Azerbaycan’ın ünlü sanatçılarını dinleme fırsatım oldu.

Ziyaretimin Birleşik Arap Emirlikleri ile amel birliğimizin güçlü bir ivmeyle yeni ufuklara taşınması bakımından önemli bir aşama teşkil ettiğine inanıyorum. Ortak çıkarlarımız ve bölgemizin istikbali için bu gayreti, karşılıklı saygı ve itimat temelinde sürdürmekte kararlıyız.

Ziyaretimiz süresince Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki kardeşlerimizden aka muhabbet ve yakınlık gördüğümü bilhassa dile getirmek istiyorum. Bu vesileyle şahsıma ve heyetime gösterilen nazik hane sahipliğinden ötürü kendilerine bir kere daha teşekkür ediyorum.”

SORU-CEVAP

Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını anlıyoruz. Aynı çerçevede Suudi Arabistan ile de benzer bir yakınlaşma olacağı yönünde haberler çıkmıştı. Yakın zamanda bir Riyad ziyareti söz konusu mu? Oradaki görüşmeler nasıl ilerliyor? Bir de İsrail Cumhurbaşkanı da mart başında Türkiye’ye geliyor. Bu ziyaretten beklentileriniz nelerdir?

Biz Suudi Arabistan’la da olumlu diyalogumuzu sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde somut adımlarla ilerleme arzusundayız. Suudi Arabistan ile bu süreci olumlu istikamette geliştirelim istiyoruz. İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog’la da muhtelif vesilelerle olumlu telefon görüşmeleri gerçekleştirmiştik. Kendisinin mart ayında ülkemize bir ziyareti öngörülüyor. Tabii bu ziyareti olumlu karşılıyoruz. İnşallah uzun bir aradan sonra böyle bir adımın atılması Türkiye-İsrail ilişkileri açısından iyi olacaktır.

Tırmandırılan bir Ukrayna-Rusya krizi var. Son günlerde bilhassa Avrupa ve ABD’nin -hatta cihet vererek- işgal noktasında daimi tansiyonu yüksek tutmaları söz konusu. Batı’nın bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin de Sayın Zelenski ile görüşmeniz olmuştu. Sayın Putin ile görüşmeniz, değerlendirmeniz olacak mı? Olası bir işgal, Türkiye’yi nasıl etkiler?

Sayın Zelenski, kendisiyle yaptığımız görüşmede, “Putin, Zelenski, Erdoğan” olarak yapılacak üçlü bir görüşmeye olumlu yaklaştığını anlatım etti. Sayın Putin’in de bu konuya olumlu yaklaşması halinde İstanbul veya Ankara’da bir araya gelmeyi inşallah gerçekleştirebiliriz. Bu arada da Sayın Putin ile telefon diplomasisi yapmak suretiyle buna nasıl baktığını kendisinden öğrenmek isteyeceğim. Buna göre de işi takip etme gayreti içerisinde olacağız. Zira bölgede gerçekten bir cenk çıkması hayra alamet değildir. Böyle bir şey bölgenin sağlığı açısından isabetli olmaz.

Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki adaları silahlandırması sorunu üzerinden Türkiye ve Yunanistan arasında bir gerilim var. Son olarak Türkiye’nin ‘Yunanistan bundan vazgeçmezse bu adaların egemenliği tartışılır” sözlerine Atina’dan yanıt geldi, “Bu suçlamaları reddediyoruz” deniliyor. Netleştirmek adına; bizim itirazımız ne? Silahlandırma sürerse Türkiye’nin Atina’ya karşı ne cin adımları olabilir?

Silahsızlandırılmış statüde bulunan adalarda anlaşmalara aykırı olarak yürütülen askeri faaliyetlere sessiz kalmamız olası değil. Nitekim bu konuyu BM’nin gündemine taşıdık. Önümüzdeki dönemde de gündemde tutmayı sürdüreceğiz. Bu konuda ayrıca Bakanımız bunlara bir uyarıda bulundu. Fakat Yunanistan’ın bu işi böyle devam ettirmesi halinde tabii ki lüzumlu olan neyse bu uyarıyı biz de en üst düzeyde yaparız. Çünkü malum, adalar konusu hep tartışmalıdır. Bizi bu tartışmalı konuları gündeme getirme mecburiyetinde bırakabilirler. Bunun için de Bakanım “Bizi bu konuları tartışmaya açmak zorunda bırakmasınlar” diye onlara alt düzeyden bir uyarı yaptı. Hayırlı da oldu.

Son dönemde Türkiye ile Orta Doğu ülkeleri arasındaki ilişkiler ivme kazandı fakat yakın zamanda Batılı bir ülkeye, bilhassa Avrupa Birliği ülkelerine herhangi bir ziyaret olacak mı? Mültecilerle ilgili daha önce başlatılan bir süreç var. Bu anlamda görüşmeler devam edecek mi? Bununla ilgili Avrupa Birliği’nden Türkiye’ye yardım konusunda yeni bir taahhüt söz konusu mu? Bir de yakın zamanda kıyafetlerine el konarak hudut dışı edilen ve Yunanistan sınırında donarak ölen mültecilerin sayısı arttı. Buna yönelik yorumunuz nedir?

Özellikle Yunanistan sınırında 19 insanın donarak ölmesi yenilir yutulur bir hadise değil. Tabii biz bunu Avrupalılara her halükârda duyuruyoruz. Elbette göçmenler için kendi yaptıklarımızı da duyuruyoruz. Bundan sonra da gene duyurmaya devam edeceğiz. Diğer taraftan, Avrupa’da “görüşme yapalım” diyen devlet başkanları var. Onlarla da belki bu hafta veya önümüzdeki hafta içerisinde video konferans görüşmeleri yapmaya devam edeceğiz. Bu arada mesela Hazine ve Maliye Bakanımızın bir İngiltere seyahati oldu ve buradaki görüşmeleri fazla çok verimli geçti. Tabii Ukrayna ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerimizin yanı dizi yakın bir zamanda gerek İsrail’in Türkiye’ye yapacağı ziyaret gerekse bizim Senegal ve Kongo’ya yapacağımız ziyaretler de önümüzdeki dönemin en can müşteri hareketliliği olacak. Temennimiz o ki bu ziyaretleri verimli bir şekilde sürdürmeye devam edelim. Bu konuda ilgili bakan arkadaşlarımız da yeni ziyaretlerini sürdürmeye devam edecekler. Örneğin önümüzde bir Münih Konferansı var. Münih Konferansı’na Dışişleri Bakanımız katılıyor, orada bazı görüşmeler yapacaklar. Bunun dışında, Cumhurbaşkanlığı Sözcümüz İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcımız Sedat Önal’ın bir İsrail ziyareti olacak. Sayın Herzog’un ülkemize planlanan ziyaretinin hazırlıklarını ele alacaklar. Bu trafiği biz bu şekilde devam ettiriyoruz.

Macron, Putin ile bir görüşme yaptı ve sonrasında dünya çalkalandı, bilhassa sosyal medyada Macron’a yönelik muamele fazla konuşuldu. Bu konudaki değerlendirmenizi merak ediyorum. Bu gerçekten de sizin “Avrupa’da bu krizi çözecek önder yok” ifadenizin bir anlamda teyidi mi oldu?

Sayın Putin ve Macron’un görüşmesinde ortaya çıkan görüntünün ne anlama geldiği hususunda bizim ilave bir yorum yapmamıza esasen gerek bulunmuyor. Biz Ukrayna-Rusya arasındaki krizin diplomatik ve barışçıl yollarla çözüme kavuşması için üzerimize düşen sorumluluğu samimi bir şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Gerek Sayın Putin’le gerek Sayın Zelenski’yle yakın bir diyalog ve amel birliği içindeyiz. Bunun tansiyonun düşürülmesi için kullanılabilecek önemli bir imkân olduğunu düşünüyorum.

Libya’daki son gelişmeler ciddi endişe verici. Son olarak Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe’ye bir suikast girişimi oldu. Tobruk’taki Temsilciler Meclisi ile uluslararası meşruiyeti olan idare arasında kriz yaşanıyor. Libya’da Türkiye’nin sahada ve masada oyun değiştirici rolü sayesinde bir kazanım elde edilmişti. Bunun devam etmesi adına Türkiye yeniden ağırlığını koyacak mı? Türkiye’nin bundan sonra atacağı adımlar neler olacak? Bugün Birleşik Arap Emirlikleri’nin de Libya’da bir anlamda Türkiye’ye muhalefet eden politikalarından geri adım attığını duyduk. Daha kolaylaşacak mı bundan sonraki süreç, yoksa zorlaşacak mı?

Şu anda Libya’da bizim geri durmamız söz konusu değil. Libya’ya başından itibaren elimizden gelen her türlü desteği nasıl verdiysek, bundan sonraki süreçte de elimizden gelen desteği vermeye gayret edeceğiz. Bütün mesele, Libya’da liderler seviyesinde bir süreci takip etmek mi; yoksa Libya halkının müreffeh, huzurlu bir geleceğini sağlayacak bir seçime yardımcı olmak mı? Biz ikinciyi tercih ediyoruz. İstiyoruz ki öyle bir seçim yapılsın ki bu seçimle beraber Libya halkı hakikaten istediği, arzu ettiği bir idare biçimine kavuşsun. Şu anda bunun arayışı içerisindeyiz. Tabii Sayın Dibeybe’ye karşı yapılan girişim üzücüdür. Diğer taraftan burada Fethi Başağa da adaylığını açıkladı. Bizim Fethi Başağa ile olan münasebetlerimiz iyidir. Öbür tarafta Dibeybe ile de iyidir. Bunun yanında gene Halid el-Mişri ile de münasebetlerimiz iyidir. Bütün mesele, Libya halkının burada tercihini kimden yana yapacağı, nasıl yapacağıdır. İnşallah en kısa zamanda hayırlısıyla bir neticeye varılmasını arzu ediyoruz. Fakat burada bir geçici idare mantığı var. Bu geçici idare mantığında da işte 1,5 yıllık bir hükümet kurulsun deniliyor. Ben böyle bir yaklaşımı Libya için doğru bulmuyorum. Burada adam gibi bir seçim yapılmalı ki Libya bu noktada güçlü bir idare kadrosuyla uzun süreli bir adımı atmış olsun.

Kabinenin ve sizin elektrik faturalarıyla ilgili çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Herhalde Kabine toplantısında da bu konu gündeme gelecek. Sayın Bahçeli, partisinin Grup Toplantısında, “Elektrik dağıtımı devlet eliyle yapılsın, vergi yükü azaltılsın” önerisinde bulundu. Paketin içeriği netleşti mi? Bir de Kemal Kılıçdaroğlu, “İndirim yapılana kadar elektrik faturamı ödemeyeceğim.” dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir siyasi partinin umumi başkanı, “Ben elektrik faturasını ödemeyeceğim” diyorsa bu ne anlama gelir? Sen elektrik faturanı ödemediğin zaman yapılacak işlem nedir? Elektriğin kesilmesidir. Diğer taraftan bu konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız hazırlıklarını yapıyor. İnşallah Kabine Toplantısında etraflıca görüşeceğiz ve ondan sonra da açıklamamızı tüm detaylarıyla yapacağız.

6 muhalefet lideri bir toplantı yaptı. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi keyfi ve kural tanımaz bir sistem” dediler ve bunun yerine Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemini istediler. Bununla ilgili mutabakat metnini de 28 Şubat’ta yayınlayacaklarını söylediler. Bu konuda görüşleriniz nedir?

Bir kere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini bu milletin kendisi getirmiştir. Bunu kabul etmeyenler en başta ulus iradesine saygısızlık yapıyor demektir. Tabii bunların bir araya gelmeleri manidar. Niye 28 Şubat? Bu da garip. Öbür taraftan HDP’yi çıldırtıyorlar. Oldu olacak onu da alın yanınıza. Bunlar daha fazla bir araya gelirler fakat bunlardan bir şey çıkmaz. Biz ise Cumhur İttifakı olarak; AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi olarak emin adımlarla kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz. Vatandaşlarımızın herhangi bir sıkıntı çekmesine sebebiyet verecek adımlara fırsat vermeyiz. Zaman zaman iktisat ile alakalı konularda yalan yanlış konuşuyorlar. Ama gerek elektrik konusunda gerek öbür konularda, bunların hiçbirine biz vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz ve vatandaşlarımızla geleceğe yönelik adımlarımızı kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz.

İleride bu 6 muhalefet partisinden Cumhur İttifakı ile beraber olmak isteyenlere kapınız aleni mı?

Haşa. Öyle bir şey olur mu? Böyle bir şeye benim kendi tabanım da müsaade etmez.

Siyasi Partiler ve Seçim Kanununda değişiklik öngören çalışma yürütülüyor. Bu çalışmaya son şekli verildi mi? Sizin önünüze geldi mi? Ana hatlarını paylaşabilir misiniz? Meclis gündemine ne zaman gelir?

Bu konuyla ilgili arkadaşlarımızın hazırladığı taslak metni Sayın Bahçeli’ye takdim ettim. Fethi Bey ile Hayati Bey çalışmalarını sürdürüyorlar. Büyük Birlik Partisi’nin yapmış olduğu çalışma da zaten önlerine gelmişti. Çok kısa bir zaman içerisinde nihai kararı verip ona göre de adımı atabiliriz. Bu noktada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil.

Cumartesi günü enflasyonla mücadele yolunda fazla önemli bir karar açıkladınız. Gıda ürünlerinde KDV yüzde 1’e düşürüldü. Ancak bilhassa marketlerde gıda ürünlerinde uygulamada bir sıkıntı olduğuna dair umumi bir kanaat var. Özellikle zincir marketler cephesinde ilginç şeyler oldu. Örneğin KDV indirimi öncesi 30’lu bir koli yumurta 38,90 liradan satılıyordu. Açıklama sonrası aynı gün içinde aynı yumurta 45,90 liraya çekildi. Pazartesi günü zincir marketler yaptıkları 7 lira zammı, 3’er lira geri çektiler, toplamda koli başına 4’er lira zam yaptılar. Toplamda 50 bin şubesi bulunan bu zincir marketlerin organize hareket etmesi maddi anlamda bir milli emniyet sorunu teşkil etmiyor mu? Enflasyonla Mücadele Timi kurulacağını söylemiştiniz. Bu tim enflasyonla mücadelede başarılı olabilir mi? Esnaf çocuğu bir gazeteci olarak biraz endişeliyim.

Bir kere hiç endişeli olmayın. Şu lahza itibarıyla gerek Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerek Ticaret Bakanlığımız bunları yakın markaja almış durumda. Bazı ürünlerde KDV indirimi sonrası fiyatlar belli oranlarda geri gelmiş görünüyor. Öyle veya böyle inecek. Ben tabii Hazine ve Maliye Bakanımıza “Süratle bunların üzerine gitmeniz gerekiyor” dedim. Onların patronlarıyla da bizzat Nureddin Bey görüşmek suretiyle bunların üzerine gitmeye ve bir de bunları teftişe devam edeceğiz. Biz devlet olarak temel gıda ürünlerinde KDV’yi yüzde 8’den yüzde 1’e indirdik fakat bir de dedik ki siz de indireceksiniz. “Biz nasıl KDV’yi 7 puan indirdiysek, buna ilave olarak sizden de burada en az yüzde 7 eder indirimi bekliyoruz” dedik. Ki bu toplamda 14 puan eder. Onlardan da daha sonra bu istikamette açıklamalar aldık. Şimdi bu devam etmezse biz bunların üzerine fazla farklı bir şekilde gideceğiz. Bir kere vatandaşımızı bunlara ezdirmeyeceğiz. Bunların üzerine üzerine gideceğiz. Böylece meyveydi, sebzeydi, hububattı, yumurtaydı, süt ve süt mamulleriydi aklınıza ne gelirse, tüm temel gıda ürünlerinde lüzumlu olanı yapacağız. Şurada 1-2 ay içerisinde bu rafların nasıl düzeldiğini hep beraber göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın.

2021’in ağustos ayından beri bir sosyal medya yasası çalışması yapıldığını biliyoruz. Almanya modeli konuşulmuştu. Dezenformasyon ve düzmece haberlerin sonu gelmiyor. Özellikle de anonim yani kimliksiz hesapların oluşturduğu tahribat söz konusu. Sahte hesaplardan yalan, dezenformasyon, itibar suikastı, iftira gibi suçlar işleniyor. Kamuoyunda bir rahatsızlık söz konusu. Tabii bu yasa konusunda bir beklenti de var. Bu yasa çalışması ne durumda. Ne zaman Meclis’e gelir? Bu yalan ve dezenformasyonun önüne nasıl geçilir?

Öncelikle sosyal medya elbette ciddi bir imkân. Ama bu imkânın dezenformasyon ve yalan haberle gerek benlik haklarını gerek toplum huzurunu gerek ülke güvenliğini tehdit eder şekilde kullanılmasına sessiz kalmak da söz konusu olamaz. Geldiğimiz nokta, dezenformasyonla daha etkin mücadele etmek adına yeni kanuni düzenlemeler yapmayı zaruri kıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığımız teknik çalışmalarını tamamladı. Ardından da Meclis’te AK Parti Grubumuz bu çalışmayı tekâmül ettirmek üzere çalıştı. Ortaya çıkan metin üzerinde Fuat Oktay Bey’in başkanlığında arkadaşlarımız toplantılar gerçekleştirdi. İçişleri Bakanımız, Adalet Bakanımız, İletişim Başkanımız ve ilgili kurum kuruluşlarımızın yöneticileri de çalışma toplantılarında yer aldı. Son toplantıyı da inşallah pazartesi günü gerçekleştirecekler. Çalışmalarda sona gelindi diyebiliriz. Ardından bu süreç Meclis’e geçecek ve orada tamamlanacak. Tabii bu çalışmada üç ana faktör var. Her şeyden önce yalan haberin, dezenformasyonun yayılmasını, sistematik bir şekilde yaygınlaşmasını engelleyecek bir düzenlemeden söz ediyoruz. İkincisi, yoğunlukla sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen dezenformasyon faaliyetlerine karşı sosyal file sağlayıcılarına, sosyal medya şirketlerine ve kullanıcılarına yönelik yeni düzenlemeler ve sorumluluklar gelmiş olacak. Üçüncüsü de internet haber sitelerine gene dezenformasyonu önleme adına bazı sorumluluklar getirilecek. Dezenformasyonla mücadele ile ilgili adımları kararlı ve süratli bir şekilde takip ediyoruz ve lüzumlu adımları da atacağız.

24 SAAT GÜNÜN ÖZETİ 24 saat 24 saat günün önemli haberleri ve gelişmeleri

ÖNE ÇIKAN HABERLER

  • 18 yıllık vahşette istenen ceza belli oldu
  • Metin Gürcan iddianamesi kabul edildi
  • Yine yorgun mermi faciası! Yaşam savaşı veriyor
  • Asansör boşluğuna düşen bekçi kurtarılamadı
  • Gazeteci Hülya Kılınç tahliye edildi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP