İrem Kuşoğlu ikusoglu@haberturk.com
Yaşanan gerilime değinen Medya Günlüğü Genel Yayın Yönetmeni Cenk Başlamış’a göre Rus diplomasisinin bir özelliği var: Özellikle kriz durumlarında olası olduğu kadar bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışmak. Burada da aslında Rusya’nın gerçekleştirmek istediği bu…
Rusya’nın konuya bakışını ölüm kalım meselesi olarak gören Başlamış AB ile planlananı şöyle açıklıyor: “Rusya’nın uzun zamandır bir taktik olarak Avrupa içinde, Avrupa Birliği içinde görüş ayrılığı yaratmaya çalıştığı, ABD ile AB arasında bir örneğin yaratmaya çalıştığı zaten Rusya’nın bilinen bir taktiği. Bu krizde de benzer bir gayret içerisine giriyor. Rusya ziyan görüyor fakat Avrupa Birliği ve üye ülkelerin bazıları da bundan ziyan görüyor. İşte onlar da bir taraftan Washington’ın baskısı altındalar. Washington’da bilhassa Trump döneminde kopan ilişkileri onarmaya çalışıyorlar. Yeniden liderlik yapmaya çalışıyor ancak sonuç olarak bazı Avrupa ülkeleri ki bunların arasında Almanya, Fransa, İtalya var. Bunlar Rusya’ya uygulanan yaptırımlardan ziyan gören ülkeler. Dolayısıyla Rusya bunları görüyor ve bu görüş ayrılığına oynuyor aynı zamanda.”
Son günlerde cenk olur mu olmaz mı tartışmalarının yanı dizi konuşulan konu ise ekonomik yaptırımlar… Geçtiğimiz hafta Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan ABD Başkanı Yardımcısı Kamala Harris “Açık konuşayım. Kesin olarak söyleyebilirim ki Rusya Ukrayna’yı işgal ederse, Moskova’ya, ABD ve ortaklarımız ‘büyük ve eşi görülmemiş’ bir ekonomik bedel ödetecekler.” diyerek ekonomik yaptırımlar ile Rusya’yı bir kere uyardı.
Dün ise Putin’in tarihi ulusa sesleniş konuşmasında Doğu Ukrayna’daki ayrılıkçıları iki cumhuriyet olarak tanıdığını duyurdu. ABD ve pek fazla Avrupa ülkesi kararı kınayarak yaptırım kararı alacaklarını duyurdu. Peki bu yaptırımlar Rusya için caydırıcı bir tehdit mi? Rusya henüz netleşmeyen yaptırımlar ile geri adım atar mı? Son dönemlerde sıkça konuşulan ekonomik yaptırım konusunda Başlamış, “Muhtemelen Kremlin de buna gülüyordur” diyerek ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen restlerin bir işe yaramayacağını belirtiyor.
Başlamış “Ekonomik yaptırımlar konuşulunca beni bir gülümseme tutuyor. Eminim ki Kremlin’dekiler de aynı şekilde gülümsüyorlardır. ‘Neden?’ diyeceksiniz şundan dolayı; birincisi şimdi her şeyi bir kenara bırakalım, güçlü aka ve iddialı bir ülkeyi ekonomik yaptırımlar durduramazsınız. İkincisi ise evet Rusya şimdiye kadar uygulanan yaptırımlardan ziyan görmüştür ancak bu hiçbir zaman hiçbir konuda Rusya’yı durduramamıştır. Üstelik bu yaptımların Rusya açısından şöyle bir olumlu yönü de var: Kırım’ın ilhak edilmesinden sonra başlanan yaptırımlar Rusya’nın kendini çekip çevirmeye başlaması, ortalığı toparlamaya çalışması için bir fırsat oldu. Son zamanlarda hepimiz görüyoruz, yaptırımlarla karşı karşıya kalması Rusya’nın ziraat konusunda, kendi başının çaresine bakmaya, kendi ayakları üzerinde doğrulmaya iten etkenler oldu. Neden yaptırımlar etkisiz olur konusunda gelecek olursak, bu yaptırımlar öyle ya da böyle Rus halkına ziyan verecektir tabii ki. Fakat ziyan vermeyeceği bir kesim mevcut ki, tam da aslında yaptırımların hedef alındığı kitle, yani Rusya’yı yöneten insanlar. Çünkü bu yaptırımlar Rusya’yı yönetenlerin halka dönüp, ‘Bakın görüyor musunuz? İçinde bulunduğumuz ekonomik sorunların sorumlusu onlar’ demesi için bir fırsat oluyor. Dolayısıyla bunu fazla güzel bir iç siyaset malzemesi olarak kullanıyorlar” diyerek aslında bu yaptırımların kapsamlı bir etkisi olmayacağını bir kere daha vurguluyor.
Peki Ukrayna ile de Rusya ile de iyi ilişkiler içerisinde olan Türkiye savaşta nasıl bir yol izler?
Başlamış’a göre bu tamamen Türkiye’nin nasıl bir tutum izleyeceğine bağlı. Başlamış Türkiye’nin ticaret hacminin 33 milyar dolar olduğunu, Ukrayna’nın da tahminen 7 milyar dolar civarında olduğuna vurgu yapıyor ancak ‘tabii nakit her şey değil’ diye ekliyor. Başlamış “Siz terazinin bir kefesine jeopolitik anlamda Rusya’yı koyun, öbür tarafta Ukrayna’yı koyun. Burada hangi tarafın ağır durduğu belli. Her şeyin ötesinde Rusya gibi ülkeler karşınıza almamanız gereken ülkeler. 2014’teki olayı hatırlayacaksınız, sonrasında yaşananlar turistlerin gelmemesi, ambargolar… Bizim bir tarafı seçmemiz gerekmiyor aslında. Rusya karşınıza almamanız gereken bir ülke fakat Ukrayna’yı karşınıza alın anlamı çıkmıyor tabii. Dengelemek lazım” diyerek sürecin kritikliğine bir kere daha vurgu yapıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün gerçekleştiriği bir ulusa sesleniş konuşmasında geri dönüşü zor sözler sarfederek “Ukrayna hariç güçler tarafından yönetiliyor. Önemli kararları Batı alıyor” dedi. Kiev’in sulh istemediğini söyleyen Putin, “Uyarıyorum, ateşi kesin, yoksa akacak kandan mesul değiliz” dedi. Putin ayrıca Almanya ve Fransa liderlerine açıkladığı Doğu Ukrayna kararını diri yayında tekrarlayarak, Doğu Ukrayna’daki iki cumhuriyeti de tanıdığını duyurdu.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken BM acil toplandı yaptırım kararını açıkladı. Biden ise Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri ile ABD’li şahıs ve kurumların tüm ticari ve finansal ilişkilerini yasaklayan bir kararname yayımlayacağını açıkladı. Tüm bu gelişmelerin muhtemel Biden-Putin görüşmesi öncesinde yaşanması görüşmeyi de riske attı. Peki olası Putin-Biden görüşmesi gerçekleşirse bir sonuç menfaat mı? Putin bu konuda taviz verecek bir önder mi?
Başlamış bunu “En fena görüşme hiç görüşmemekten iyidir” diyerek yanıtlıyor. “200 bin askerin toplandığı bir yerdeki en tehlikeli şey bir provokasyon yapılmasıdır. Rusya’nın belki Ukrayna’yı işgal etme düşüncesi olmasa bile olaylar öyle gelişir ki Rusya adım atar. Ancak Rusya’nın kendince kırmızı çizgileri belli. Ukrayna’nın doğusunda anlaşmaya uyulması, Ukrayna’nın kesinlikle NATO’ya üye olmaması gibi şart ve talepleri var. Bununla beraber öbür talepleri de mevcut ancak bunlar pazarlığı yüksek tutmak için olan şeyler. Rusya da somut adım beklemiyor o taleplerden ancak burada NATO konusunda amel Ukrayna’ya düşecek gibi görünüyor. Rusya’nın geri adım atabileceği bir konu görmüyorum” diyen Başlamış, Rusya’nın taviz vermeyeceğini anlatım ediyor.
Putin’in Doğu Ukrayna’daki Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri’ni tanımasının Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin kıvılcımı olabileceği öne sürülürken Putin, kararnameyi imzalamasının ardından Rus askerlerini bölgeye gönderme kararı aldı. BM Güvenlik Konseyi ise Ukrayna’yı konuşmak için acil toplandı. Olası ekonomik yaptırımların olup olmayacağı, kapsamı ve Putin’in yanıtının ise gün içerisindeki gelişmelere bağlı olarak şekillenmesi bekleniyor.
Bu haberin seslendirmesi Voiser tarafından yapılmıştır.
GÜNDEM
05 Aralık 2023SPOR
05 Aralık 2023GÜNDEM
05 Aralık 2023SPOR
05 Aralık 2023SPOR
05 Aralık 2023GÜNDEM
05 Aralık 2023GÜNDEM
05 Aralık 2023